AHA, BHA … HATTA İKİSİ BİRDEN!

AHA, BHA … HATTA İKİSİ BİRDEN!

Son zamanların güzellik trendleri… AHA ve BHA. 

Cildinizde AHA mı BHA mı, yoksa ikisini birden mi deneyimlemek istiyorsunuz? Bu iki içerik şimdi her zamankinden çok daha fazla üründe (hatta bir arada) karşımıza çıkıyor! Peki hangisinin cildiniz için uygun olduğunu veya hangisinden ne sonuç beklemeniz gerektiğini biliyor musunuz?

Misbahçe ailesine katılmak üzere yolda olan gizli formülümüzün 2 en önemli içeriğinden bahsetmek istiyoruz.  AHA ve BHA içeriklerini iyi tanıyın ki gelmekte olan ürünün cilt bakım rutininizdeki yerini konumlandırın!

O halde bu yazının sonuna geldiğinizde AHA ve BHA’ya dair neler öğreneceğinizi özetleyelim:

• AHA ve BHA nedir?
• Benzer ve farklı noktaları nelerdir?
• Cildiniz için hangisinin kullanımı doğru olur?

AHA NEDİR?

AHA ;  Alpha-Hydroxy-Acid’in kısaltılarak söylenmesiyle kendine yer bulmuştur. Alfa-hidroksi-asitler şeker kamışı, süt veya meyveden elde edilebilir. Kimyasal peeling görevi gören bu doğal asitler, cildin üst katmanını mikro bir şekilde soyarak cilt yenilenmesini sağlarken ölü derilerden arındırır ve daha canlı bir görünüm vaadeder.

Peki bunu tam olarak nasıl başarırlar? 1999’da yapılan çalışmalar, AHA’ların epidermisteki kalsiyum iyonlarının konsantrasyonlarını düşürerek ve deri hücreleri arasındaki yapışkan sıvıyı incelterek soyma işlemini başlattığını gösteriyor. Fakat daha güncel çalışmalar ise bu doğal asitlerin bazı hücreleri “apoptosis”  yani hücre ölümüne uğrattığını göstermiştir.

Yaş almayla birlikte cilt kendini yenilemeyi ve ölü derileri atmayı yavaşlatır. Bu noktada dışarıdan AHA içeren ürünlerle ölü derilerden arınmayı teşvik etmek önemli hale gelir.

Ürünlerde karşınıza çıkabilecek AHA türleri:

• Glikolik Asit: Şeker kamışından elde edilen bu asit, AHA’lar arasında en yaygın olanı ve küçük moleküler ağırlığı göz önüne alındığında da en güçlüsüdür. Dolayısıyla hassas ciltler için uygun değildir.
• Laktik Asit: Genellikle sütten elden edilen bu asit, en sık karşılaştığımız 2. AHA’dır. Glikolik Asit’e oranla daha nazik olup hassas ciltler için daha uygundur. Yeni ürünümüz kullandığımız Laktik Asit tamamen bitkisel olup, yabanmersininden elde edilmektedir.
• Mandelik Asit: Acıbademden elde edilen bu asit ise Laktik Aside oranla daha zayıf olup hassas ciltler için daha uygundur. Fakat daha güçlü etki için genellikle farklı asitlerle kombinasyonu kullanılır.
• Malik Asit: Akçağaçtan elde edilen bu asit de tıpkı Mandelik Asit gibi zayıf bir asittir ve birkaç çeşit ile birlikte kullanımı uygundur.
• Tartarik Asit: Bu asit de akçaağaçtan veya üzümden elde edilir. Kimyasal peeling olarak kullanılmak yerine diğer asidlerin pH’larını düzenlemeye yardımcıdır.
• Sitrik Asit: Aynı Tartarik Asit gibi pH düzenlemeye yardımcı olan bu asit turunçlardan elde edilir ve aynı zamanda koruyucu olarak da kullanılır. Biz ürünümüze limon ve portakal meyvelerinden elde edilen Sitrik Asit ekledik!

BHA NEDİR?

Söğüt, Kekliküzümü ve Huş Ağaçlarının kabuğundan elde edilen BHA Beta-Hidroxy-Acid’in kısaltmasıdır.

BHA’lar cildin formunu oluşturmada yapılandırıcı görev gören Keratin’in yumuşamasını ve çözünmesini sağlayan kimyasal peeling görevi gören doğal bir asittir. Tıpkı AHA gibi ölü derileri arındırmaya ve soymaya yardımcıdır.

BHA’lar hücre içine kadar geçerek keratin tıkanıklıklarını çözdüğü gibi keratinazasyon sürecini ve hücre döngüsünü düzenler.  Örneğin hiperkeratinizasyon sebebiyle akneye yatkın bir ciltte, vücut hücrelerinin bir kısmını hızla kaybeder, BHA kullanımı ise bu süreci yavaşlatır.

Ürünlerde sıkça karşınıza çıkabilecek BHA türleri:

• Salisilik Asit: En yaygın ve en güçlü BHA’dır. Yine de en güçlü AHA olan Glikolik Asit kadar ciltte irite edici etkisi yoktur çünkü büyük moleküler ağırlığa sahiptir.
• Betaine salicylate: Şeker pancarından elde edilen bu BHA türü Salisilik Asit’e nazik bir alternatiftir. (%4 betaibe salicylate, %2 oranında  Salisilik Asit’e eşittir.)
• Salix Alba: Bitkilerden elde edilen doğal bir BHA’dır. Salicin içeriği Salisilik Asit’e çevrilse de etki bakımından oldukça zayıftır ve kimyasal peeling veya akne karşıtı bakım konusunda tatmin etmez.

AHA ve BHA HANGİ YÖNLERDEN BENZERDİR ?

AHA’nın kimyasal peeling, aydınlatma, yaşlanma karşıtı etkileri varken BHA’nın sadece akne problemi yaşayan ciltlerde tercih edilebileceğini düşünüyor olabilirsiniz! Fakat yanılıyorsunuz!

AHA ve BHA’nın ortak özelliklerine birlikte göz atalım:

• Soyma ve Yumuşatma: Her ikisi de farklı kimyasal formüle sahip olsa da ölü derileri soyma, cildi canlandırma ve yumuşatma da rol oynarlar.
• Parlak bir görüntü: Cildin en üst katmanında ölü derileri tutan yüzeye ‘stratum corneum’ adı verilir, AHA ve BHA her ikisi de bu katmanı inceltmede görev alır. İncelen ölü deri katmanı ışığı daha çok yansıtır ve daha aydınlık görünür.
• Pigmentasyonu düzenler: AHA ve BHA’nın bir diğer ortak özelliği ise renk kaybına uğramış ölü deri hücrelerinin kaybolmasını hızlandırır. (*shedding dead cells)
• Kırışıklıkları doldurur, yapılandırır:  AHA ve BHA dermişte bulunan kolojen yoğunluğunu arttırarak kırışıkların doldurulmasında, yaş çizgilerinin belirsizleşmesinde rol oynar..
• Nemlendirme: AHA ve BHA nem tutucu özellikleri ile suyu çeker ve cildi nemli tutar.
• Akneye karşı etkilidir:  Gözenekleri tıkayan ölü hücreleri soyarak arındıran AHA ve BHA, cilt katmanını temizleyerek akne oluşumunun önüne geçer.

AHA ve BHA HANGİ AÇILARDAN FARKLIDIR?  

 Benzerliklerin yanı sıra AHA ve BHA’nın kayda değer farkları da mevcuttur.

• Çözünürlük:  AHA suda çözünürken, BHA yağda çözünür. Dolayısıyla BHA cilt sebumunun içerisine işler.
• Etki Alanı: AHA derinin en dış katmanında rol oynarken, BHA cildin alt katmanlarına ve gözeneklerin içine kadar işler.
• Konsantrasyon:  AHA’nın bir formülde efektif olabilmesi için en az %8 oranında kullanılması gerekirken BHA’nın %2 oranında kullanımı yeterlidir.
• Yağ salgısı üzerinde etki: AHA’nın sebum üzerinden etkisi yokken BHA fazla sebum salgısını düzenler.
• Akne karşıtı, gözenek temizleyici bakım yapar: Her iki asit de akne karşıtı çalışırken, BHA hücrenin daha derinlerine inerek, gözenekleri henüz oluşmadan kontrol altına alır ve derinlemesine temizler.
• Gözenek “sıkılaştırır”: Teknik olarak gözeneklerinizin boyutunu değiştiremezsiniz. Ancak gözenekleriniz kir ile doluyken olduğundan daha geniş gözükür. AHA’nın gözenek üzerinde etkisi yoktur fakat BHA her daim temiz tutarak gözeneklerin daha sıkı görünmesini sağlar.
• Fototoksik etki: AHA güneş altında cildin daha hızlı yaşlanmasına ve irite olmasına sebep olur.

AHA, BHA yada İKİSİ BİRDEN!

AHA BHA arasındaki benzer ve farklılıkları da keşfettiğinize göre cilt endişeniz için hangisi uygun?

İşte fikrimiz:

Eğer Akne Probleminiz Varsa:

BHA tam sizin içeriğiniz. Salisilik Asit akne karşıtı performansı kanıtlanmış bir BHA’dır. %2 konsantrasyon oranında Salisilik Asit içeren ürünlere bakın! Unutmayın ki ilk kullanımlar sivilceleri kusturabilir.

Yağlı Cilde Sahipseniz:

Sadece BHA ‘nın yağ sentezini azaltıcı etkisi vardır. Cildiniz için doğru dozu bulmak ise birkaç deneme gerektirebilir.  %0,5 ile 2% arasında Salisilik Asit veya 1%-2% arasında betaine salicylate içeriği arayabilirsiniz.

Kuru veya Hassas bir Cilde Sahipseniz:

Laktik Asit bu endişeler için en iyi AHA türüdür, nazik ve nemlendirici bir yapısı vardır. Başlangıç olarak 5-10% konsantrasyonda ürünlere yönelebilirsiniz. Aynı şekilde BHA’da uygun bir seçenektir. 0,5-1% Salisilik Asit veya betaine salicylate içeriğine odaklanabilirsiniz.

Renk Eşitsizliği Varsa:

AHA ve BHA ikisi de faydalı olacaktır fakat koyuluklar ileri derecedeyse BHA sizi daha çok tatmin edecektir. Bu problem için büyük konsantrasyonlara odaklanın %2 oranında Salisilik Asit veya %4 oranında betaine salicylate tatminkar olacaktır .

Kırışıklıklarınız Varsa:

Glikolik Asit, Laktik Asit ve Salisilik Asit ölü derinin kalınlığında bir incelmeye sebep olmaktadır ve yaş çizgilerinin derinliklerinde azalma gözlenir. En iyi sonuçlar için ürün içeriğinde %8 oranında Glikolik Asit, Laktik Asit arayabilirsiniz. Ancak AHA’nın güneş altında yaş çizgilerini tetikleyebileceğini unutmayın ve ürünü sadece gece kullanın!